BÖLÜM 3 | Stressed Out
Amerikaya güreşmek için ilk defa ayak bastığımdan, uzun yıllar sonra Almanya'yı terk etmemden ve tüm bunların çok hızlı gelişmesinden dolayı çok stresliyim. Hard To Kill'e çok az zaman kaldı ve transferim kamuoyundan gizli tutuldu. Şovda sürpriz görünüm yapacağım ve dürüst olmam gerekirse Amerika seyircisi ve özellikle de TNA kitlesi beni tanıyor mu bilmiyorum bile. En azından seyircilerin içinden birkaç gibi bile beni tanısa gerçekten mutlu olacağım.
Anthem'in konaklamam için ayarladığı otelden şovda nasıl görüneceğime dair konuşmak için ayrıldım. TNA binasına tam saatinde vardım ve Scott'ın odasına girdim.
Scott D'Amore: Hoşgeldin Enes. Bu günlerde tahmin edeceğin üzere işlerim gerçekten haddinden aşkın o yüzden lafı fazla uzatmadan senin için planladığım şeyi paylaşacağım. Kadroya seninle birlikte eklenecek isimler ve hali hazırda bulunan hikayelerden dolayı, Hard To Kill rakibinin Bully Ray olmasına karar verdim. Amerika güreşine alışman için güncel kadroda Ray'den daha iyi bir seçenek olduğunu düşünmüyorum. Sükseli bir giriş olması adına, Bully Ray ringde promo keserken onu böleceksin. Mikrofon durumunu tam bilmiyorum ama beni lütfen utandırma dostum.
Enes Kaya: Anlaşıldı patron. Seni utandırmayacağım.
Bu konuşmanın üstüne rakibimi arka alanda bulup maç hakkında biraz istişare ettikten sonra geri otel odama gitme kararı aldım. Amerikaya henüz yeni geldiğimin farkındayım, her şeyin de çok hızlı geliştiğini de biliyorum ama ''Amerika Rüyam'' tam anlamıyla bir kabus gibi geçiyor. Burada yapayalnızım, napmam gerektiğini bilmiyorum. Otel de bile sadece lobiye inip tüm gece boyunca yalnız bir biçimde oturup içkimi yudumluyorum. Bu durumu performansıma yansıtmamam gerektiğinin farkındayım ve elimden geleni yapacağım ama bu stresle başa çıkmakta zorlanıyorum. Bu düşünceler eşliğinde şovdan önceki son gecemi yastığa kafamı koyarak noktalıyorum.
(Şov günü)
Uyanıp telefonumu kontrol ettiğimde Bully Ray'den bir mesaj geldiğini görüyorum. Bugün için bana başarılar dilediğini ve ringde sadece kendimi ona bırakmam gerektiğini, gerisini düşünmememi söylüyor. Ring kıyafetlerimi ve valizimi aldıktan sonra şovun yapılacağı arenaya doğru yola koyuluyorum. Arenaya vardığımda kendimi adeta telaşın içinde buluyorum. Tabii ki bu telaşın içinde rosterdakilerin tebriklerini de es geçmiyorum. Kendimi hazırladıktan sonra arka alanda sıramı beklemeye koyuluyorum. Bully Ray endişemi fark edip yanıma geliyor.
Bully Ray: Hey genç adam, stresini ve endişeni anlayabiliyorum ama böyle yapman işleri zorlaştırıyor. Almanya'da seni izledim, Almanya'da yapabileceğin her şeyi yaptın, yeteneklisin. Seni bu gece karşımda ben istedim, Scott'a bizzat seni istediğimi ben söyledim. Rahatla ve ringde sadece bana ayak uydur. Şimdi bizim sıramız. Haydi bu gece şovu çalalım.
Bully Ray, ringe çıkıp TNA markasının geri dönüşü ve TNA'de yaptıklarını anlatan sağlam bir heel promo keserken bunu open challenga'a dönüştürdüğünü söylüyor. Tam burada:
''SAY IT TO MY FACE'' İşte şimdi benim sıram!
Beklediğimden daha da fazla kişinin beni tanıması ve reaksiyon vermesiyle birlikte bir nebze rahatlamış bir şekilde, kendimden emin adımlarla ringe yürüyorum. Bir mikrofon alıp:
Enes Kaya: Demek Bully Ray'in open challenge'ı ha? TNA isminin geri dönüşünde, TNA tarihinde yer edinmiş bir efsaneyi yerle bir etmek istemezdim doğrusu.
Bully Ray: DO YOU KNOW WHO I AM? (Bully Ray'in catchprase'i)
Dedikten sonra bana saldırdı. Ringe hakemin gelmesinden sonra zil çaldı ve maç resmen başladı.
Bully Ray's Open Challenge
Bully Ray vs Enes Kaya
Sert geçen bir maç oluyor, ilk defa bu stilde güreştiğim için ara ara aksıyorum ama Bully bunu kapatmaya çalışıyor. Bully Ray'in ağır üstünlüğünde geçen bir maç oluyor ama Bully'nin yaşından faydalanıp phenomenal combo ve pele kick ile üstünlüğü elime alıyorum. Maçta ilk defa fırsat yakalamışken bitirici darbeyi vurmaya hazırlanıyorum.
A)
Mass Driver
B)
Reign of Terror
@The Pariah @Mr.Pacman @Not Your Dope @Alexander @#1CMPunkFan