Patagonya Cumhuriyeti

Cyber

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Ocak 2017
Konular
124
Mesajlar
4,969
Tepkime puanı
558
Puanları
710
Brock Lesnar
Memleket Partili, Türkiye İşçi Partili, Zafer Partili, Türkiye Değişim Partili, Bağımsız Türkiye Partili, Yeniden Refah Partili, Vatan Partili, ve diğer sayamayacağım bir sürü (kendimizi kandırmayalım, yandaş fonlu anketlere de kanmayalım) ittifaklı veya ittifaksız; kesinlikle %7 barajının altında kalacak partilere mensup kardeşlerim:

Patagonya diye bir ülkeden bir hikaye anlatmak istiyorum.

Kênân Evrén (ilginç bir İspanyolca isim) adındaki bir darbeci, 1980'de bir saatli bomba kurdu.

Mecazen "bomba" tabi, gerçek bomba değil. Bombanın türü: %10'luk seçim barajı. Dünya demokrasi tarihinde görülmemiş bir "dahice" hareket ile, tıpkı şu anki Patagonya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının dahice olan "enflasyon varken faiz düşürme" politikası gibi. Nedense bu mükemmel, akıl dolu, paradigma kayması yaratacak, Nobel ödülü hak edecek bilimsel deneyler bir tek bizim siyasi tarihimizde deneniyor ve uygulanıyor. Neyse uzatmayayım. Bu bomba 22 yıl boyunca patlamadı. Çünkü "healthy disagreement", "sağlıklı anlaşmazlık" diye çevirebiliriz, şeklinde de olsa, şu ankinin aşağı yukarı aynısı bir enflasyon sorunu olsa da; en azından bir şekilde işleyen, vatandaşın düşüncelerini (en az ülkenin 10'da birinin bi düşünceyi yaşattığı sürece tabii) parlementoya bi şekilde taşıyabilen bir politik iklim vardı. Ve en azından "tek adam diktası" yoktu be. Neyse. Bundan sonrası, bildiğimiz "tek parti" dönemi. Wikipedia'ya girip bakın, biri bize "orda demokrasi var" derse ona cevaben güleceğimiz ülkelerle tıpatıp aynı olan bir seçim sonuçları tarihimiz var 2002'den beri. Bu arada söylemeyi unuttum, Patagonya'lıyım ben. Merhaba. Türkçe'yi tamamen kendi çabamla öğrendim.

Gerisini sayılarla anlatacağım, biliyorum uzun olacak bu yazı, burayı okusanız ve "oy bölmenin" etkisini görseniz bile yeterlidir:

2002: AKP, oyların %34.28'ini alarak, meclisin %66'SINA sahip oldu.

2007: AKP, oyların %46,58'ini alarak, meclisin %62'SİNE sahip oldu.

2011: AKP, oyların %49,83'ünü alarak, meclisin %59.4'ÜNE sahip oldu.

2015 Haziran: AKP, oyların %40,87sini alarak, meclisin %46.9'una sahip oldu.

"Aaa, bu sene ne oldu?": Şu oldu kardeşim: Patagonya'nın Güneydoğu'sundaki adaylar bağımsız adaylarla seçime girmek yerine, birlikte bir parti altında, HDP adında, seçime girdi ve barajı %13 oy alarak geçti. Bu seçimde Sârdina Partisi'nin %2'si ve bağımsızların %1'i dışında %0.3 üstünde oy alan parti hiç yok ayrıca. Kısacası AKP'nin işine gelen sistem bu seçimde onlar lehine işlemedi, oylar bölünmedi ve bir seçimde İLK KEZ hükümet olamadılar. Ama MHP, daha doğrusu Bahçiovélli, muhalefet ile koalisyon yapmayı reddetti, ve bu günlere geldik.

---------Absolutely nothing happened in the months between these elections----------

2015 Kasım: AKP, oyların %49,5'ini alarak, meclisin %57.6'SINA sahip oldu.

2018: AKP, oyların %42,56'sını alarak, meclisin %49.16'SINA sahip oldu.

Bu sene yine AKP tek başına hükümet olamazdı, ama Sayın Bahçiovélli'nin son senelerdeki... garip hareketlerinden dolayı hiçbirimizin anlamlandıramadığı bir ittifak kurarak MHP, AKP saflarına geçti, ve:

Cacérolâ ittifakı (AKP+MHP), oyların %53,66'sını alarak, meclisin %62,54'ÜNE sahip oldu.

Gördüğünüz gibi, AKP asla bu ülkenin çoğunluğunu temsil etmedi. 20 yıldır HİÇBİR ZAMAN ÇOĞUNLUK OYLARI ALAMAMIŞ bir azınlık, bizi baskılayarak bir otoriter düzen kuruyor. Oy vermeye gitmeyenleri de saysak durum daha da büyüyor. Bunu da antidemokratik, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir "seçim barajı" uygulamasını kullanarak yapmış. Kimsenin de ruhu duymuyor.

Her bir sonuçta, oturup "Küçük partilere, veya %10 sınırının hemen altında kalan partilere oy gitmeseydi, AKP kaç sandalye kaybederdi" hesaplayabilirdim ama üşendim açıkçası. Sayıların yeterince bariz olduğunu düşünüyorum. Evet, şu anki baraj %7, ama ülkenin nüfusu da arttı. Yani o %7'yi toplamak için gereken politik/parasal güç, 40 yıl öncenin, hatta 20 yıl öncenin %7'sini toplamak için gerekenden kat kat fazla. Özellikle ülkemizde basın bu kadar.... MÜKEMMEL durumda ve TARAFSIZ iken. Bazı partilerin PARASINI VERDİĞİ HALDE seçim reklamlarının çoğu TV kanalında yayınlanmadığı bir basın. :)

Bu ülkede en önemli şey, o bu değil, vergi veren sıradan vatandaşın politik gücünü geri alabilmesi için ÖNCELİKLE seçim barajının azaltılmasıdır. 20 yıllık "Popülizmin azınlık diktası" dönemi bitmelidir.

Millet İttifakı da seçim barajını %3'e düşüreceğini açıkladı birkaç ay önce. Hatta öne sürdükleri sistemde %1 üstü oy alan partiler de hazine yardımı alabilecek, sadece barajı geçenler değil.

Şu anki muhalefeti beğenmiyor olabilirsiniz, hatta bu duyguyu muhalefete, hükümete karşı yaptığınızdan bile daha çok eleştiri yapacak kadar sert hissediyor olabilirsiniz. Anlıyorum, yadırgamıyorum. Ama bir gerçek var ki, ana muhalefetin kurduğu ittifak, hükümetin ittifakından daha çok oy alma şansı olan tek ittifak. Millet ittifakı, sizin partinizin bile (MP,ZP,TİP,TDP,BTP...) meclise girme şansını en çok arttıracak seçenek arkadaşlar. Baraj altı olan veya sadece baraj altı partilerle ittifak yapmış ve yine baraj altı kalacak ittifaklardaki partilerin, bu bozuk sistemden dolayı sadece bir işlevleri var:

Hükümetin daha az oyla daha çok sandalye almalarına yarıyorlar. TAM 20 YILDIR.

Bu yüzden AKP, pardon YSK (Yacimiento Servicios Kiosco), bu seneki seçime tam 36 PARTİ sokuyor. :)

Benim gönlümde olan parti de farklı, ama Millet İttifakı'ndan, az da olsa partime görüş olarak yakın olan bir partiye vereceğim. Sonraki seçimde %3 barajıyla çok daha düzgün bir demokrasi ortamı yaratacaklardır ve istediğimiz partilere oy verebiliriz umuduyla. Parlementoda gerçekten tüm fikirlerin ÖZGÜRCE temsil edildiği bir ülkenin umuduyla. Parlementonun gücünün geri geldiği bir ülke umuduyla. Muhalefet bir başa gelsin, onlara en çok muhalefet edecekler arasında ben de olacağım, merak etmeyin. Ama şu an o ortam bile yok, ondan kurtulmaya çalışıyoruz.

Unutulmasın: Meclis çoğunluğu en az cumhurbaşkanlığı kadar önemli. Ve baraj altı kalan partilere giden oylar istemeden de olsa AKP'ye destek olmuş oluyor.

Ve umarım Memleket Partisi, ve diğer baraj altı partiler de EN AZINDAN BİR SEÇİMLİK DE OLSA, parlementer sisteme geçebilmek için; çok geçmeden Millet İttifak'ına katılır, ve bu matematik hesaplarına gerek kalmaz. Ama katılmazlarsa iki seçeneğiniz var:

1: Partinize oy verip baraj altı kalıp meclise girememek ve oy bölerek AKP'yi tekrar tek başına iktidar yapmak mı, yoksa 2: Bu seçimlik Millet İttifakı'na oy verip, yani barajın %3'e inmesini destekleyip sonraki seçimde meclise girebilme şansı mı?

Karar sizin. Biliyorum çok zor ama, sistem yüzünden; "taktiksel faydayı arttıracak şekilde oy vermek", bu sistemi değiştirmenin tek yolu. Oy verin, ve tanıdığınız tanımadığınız herkese oy vermesini söyleyin.

Sözü geçen partiler:

AKP: "Adiós Kerosén Party" MHP: "Mañana Hombre Party" HDP: "Huevos Deficiente Party"

Kaynak: 2002-2018 Patagonya genel seçim verileri. Yazdıklarımın, isim benzerlikleri dahil, Patagonya Cumhuriyeti'nden başka bir ülkeyle hiçbir alakası yoktur. Varsa, gerçek olmayan isimlerin veya olayların da gerçekle benzerliği tamamen tesadüftür, ve bu konseptlerin tamamı aslında yazarın hayal ürünüdür. Yazar, sadece anayasal vatandaşlık hakkı ve vatandaşın zorunlu görevi olan "oy verme"yi teşvik etmektedir.

 

Styles Clash

This Is The Way
Katılım
3 Tem 2013
Konular
3,112
Mesajlar
63,637
Tepkime puanı
4,954
Puanları
1,795
Yaş
28
Konum
İzmir
Carlito
TİP'i saydığın partilerin dışında turmak lazım. Her ne kadar hdp sevmesem de ittifak halinde Deva, GP, DP, SP, yrp, hüdap*r, bbp gibi mecliste olabilirler.

Kalan yazıyı okumadım. Müsait ve münasip bir zamanda okuyacağım.
 
Üst