RPG: Ahval

Ensiferum

Днепропетровск
Katılım
4 Tem 2013
Konular
631
Mesajlar
12,906
Tepkime puanı
1,083
Puanları
1,535
Bray Wyatt
Bray Wyatt
5d92sQBB_o.jpg


Bray Wyatt çiftliğinde, sallanan sandalyesinde sallanarak kameraya bakıyor.

Dilsizler bana danışır, kelebeklerin aklı benim.
Gemilerle her gece ben, çok uzaklardan dönerim... ♪

Wyatt kameraya bakıyor.

Korku almaya ve korku satmaya devam eden bir imparatorluk kurulmuş. Prangalardan ve her türlü dogmadan ari bir şekilde yaşama arzusunda olan insanoğlunun boynunda bir zincir var. Adı: Medeniyet. (Wyatt sakalını ovuşturuyor.) Medeniyet nedir? Medeniyet, halihazırda insanların emrine amade olması gereken zevkler ve imkanların, aynı insanlara belli bir grup seçilmişin elinden "hizmet" adı altında satılmasıdır. Medeniyet, "özel mülk" dediğimiz garabet ihtiyarın da uzaktan kuzeni olur. Her şey böyle başlamadı mı biraderlerim ve bacılarım? Yeryüzüne geldik, bir avuç neşeli genç. Dilediğimiz suyu içerdik, dilediğimiz türküyü söylerdik, ayağımızın bastığı her yer bizim toprağımız olurdu. Sonra fötr şapkalı ve takım elbiseli bir adam geldi. "O türküyü söyleyemezsin, çünkü belli bir zümreye aittir" dedi, "O suyu içemezsin, çünkü ben oraya arıtma tesisi inşa edeceğim" dedi, "O toprağa giremezsin" dedi fötr şapkalı adam, "burası özel mülk". Ve Ademevladı, boynundaki prangayla ilk kez bu şekilde tanıştı. Traşlı bir yüzün, kolonya kokusunun ve el yapımı takım ceketlerin arkasına saklanmış soytarıların bir anda sağa sola talimatlar yağdırmasıyla. Peki isyan ettiler mi? İçlerinde, "başkaldırı" denen sancağı göndere çekecek kadar cesur bir adam çıktı mı? Hayır. Antik çağlarda çalışan köleler, günde tam tekmil üç öğün yemek ve en soğuğundan bir bira içme imkanına sahipmiş. Şu an insanlar, bunları yapabilmek için maaşlarının 20'de 1'ini zincir restoranlara peşkeş çekmek zorunda. Dünya dönüyor, çağlar ve kahramanlar ya ölüyor ya değişiyor, ama tek bir şey aynı kalıyor: Takvimde değişen her yaprak bizleri bir adım ileri götüreceğine, bir adım geri götürüyor. İşte tam bu noktada, Güney dünyaya bir hediye verdi. Hiç söylenemeyen türküleri söyleyen bir adam. Suyuna göz koyanı o suda elek edip boğan bir adam. Ayak bastığı her toprağa kendiliğinden sahip olan bir fatih. Güney, size Bray Wyatt'ı verdi madamlar ve mösyöler. (Wyatt sandalyesinde kollarını iki yana açarak gülümsüyor.) Ben, sizin son şansınızım. Ya beni bir anahtar olarak görüp, başlatmış olduğum bu amansız fetih mücadelesinde benim korkusuz neferlerim olarak arkamda durursunuz, ya da beni hasım bilip kılıcınızı çekerek karşımda yok olmaya mahkum olursunuz. Bu, gri bölgelere kapalı bir ülke. Bu, sulh paktlarına kapalı bir savaş. Bu, daha önce bu dünyada defalarca kez zuhur etmiş bir muharebe. İsimler değişti, taraflar değişti, ganimetler değişti ama tek bir şey değişmedi: GWA, sonunda Bray Wyatt'ın kazandığı bir oyundur. (Wyatt sakalını ovuşturuyor.) Sizler, bu kutlu döneme tanıklık etme şerefine nail bir nesil olarak, gelin ve amcanızdan bir nasihat dinleyin: Boynunuzdaki prangalardan kurtulun. Pek çok adam, GWA'i kişisel konfora ve güvenli bir ekonomik geleceğe ulaşma yolunda bir adım olarak görüyor. Her yerde isimlerinin olmasını istiyorlar, "güreş" adı verilen bu endüstriyi kendi denizlerine ulaşmak için geçmek zorunda oldukları bir nehire benzetiyorlar. Ben ise diyorum ki, ben ve kardeşlerim, elimizi attığımız her işi zevk ve eğlence için yaparız! Biraderlerim ve bacılarım, müsterih olun, Bray amcanız bu amme hizmetini hepiniz için bir görsel şölene çevirme konusunda kararlı. Ve iktidarım döneminde GWA, neşeli, cıvıl cıvıl bir organizasyon olacak! Neşeli anlar, eğlence dolu kareler ve rengarenk kostümlerle dolu bir parti.

Wyatt gülümsüyor, araya çok ani bir görüntü girip kayboluyor.

ea56a4b3bd19a55462d0231d688b46bfa6e2e230_hq.gif


Bizler, şarkısı hiç bir zaman bitmeyenleriz. GWA'deki bu yeni yolculuk, farklı bir ezgi değil, olsa olsa aynı şarkının farklı bir dizesi olabilir. Haftalardır, terbiyesiz gençleri özenle tımar etmeye devam ediyorum. Aslında bir nevi, GWA'in bağırsaklarını temizlemeyi kendime misyon edindim. Her zafer, her galibiyet GWA'deki ufaklıkları kalbinden titretiyor. Hepsi, benim farkımda. Hepsi, Bray Wyatt'ın neyi isterse onu alabileceğini biliyor. Ve bu onların en büyük korkusu. Savaşları serçe parmağıyla kazanan, önünde hiç bir gücün duramayacağı bir adam söz konusuyken kim benim sallanan sandalyemin ayaklarından daha yükseklere zıplamaya cesaret edebilir? BAŞLADIĞIM İŞİ BİTİRECEĞİM. GWA, tıpkı diğer hikayelerimde olduğu gibi, tahtıma tırmanırken yaşadığım ufak sıkıntıların bir panoraması niteliği taşıyacak. Ve şu anda, gündemimde olan iki kişi: Trick Williams ve Carmelo Hayes. (Wyatt sırıtıyor.) Gözlerine baktığımda o ezilmişliği görüyorum. Amerika, eskiden tuhaf bir kıtaydı. Bir insanın asaleti, ten renginin kontrastına bakarak anlaşılırdı. İşte, o dönemler yaşamış oldukları ezilmenin yansımasıyla günümüz kültürünü zehirleyen tehlikeli bir güruh peydah oldu. Bu iki delikanlı, Bray amcalarıyla aşık atabileceklerini sanıyorlar. Belki, kısa süreli bir muharebeden galip ayrılmış olabilirsiniz. Ama savaş, benim kontrolümde ilerliyor ve mutlak zaferimle beraber son bulacak. İçinizdeki ezilmişliği hissedebiliyorum. Atalarınız, çağlar boyunca tam olarak hak ettikleri muameleyi gördüler. Beni iyi tanıyın: Bende ne renk ayrımı vardır, ne cinsiyet ayrımı. Ben, siyahla beyazın da, erkekle kadının da eşit olduğuna inandığım için, yoluma çıktıklarında ikisinin de aynı şekilde üstünden geçerim. O yüzden, benimle karşı karşıya geldiğinizde size acımayacağımı bilmenizi istiyorum. Eğer, küçük olanınızı harcamamdan hemen sonra gösterdiğiniz cesaretin aynısını gösterebileceğinize inanıyorsanız, gelin ve beni bulun evlatçıklarım. Sizleri Kelebekler Vadisi'nde büyülü bir yolculuğa çıkarayım. (Wyatt keyifle gülümsüyor.) Trick ve Carmelo.... sizleri nehir yolunun aşağısına bekliyorum. Orada size hiç duymadığınız masallar anlatacağım. Orada, size daha önce görmediğiniz kadar parlak balonlar vereceğim gençler. Orada, her şey süzülüyor. Herkes süzülüyor. Sizler de süzüleceksiniz. Sizlerle bir araya gelmek için sabırsızlanıyorum.

Wyatt sallanıyor sandalyede, tekrardan şarkıya giriyor.

♪ Benim adım ebruli, biraz gerçek biraz rüya.
Yalanını sevsinler, yalansız dönmüyor dünya ♪​
 
Son düzenleme:
Üst