RPG: Brodie ve Dalton'a Bir Uyarı

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Ensiferum

Днепропетровск
Katılım
4 Tem 2013
Konular
631
Mesajlar
12,906
Tepkime puanı
1,083
Puanları
1,535
Bray Wyatt
Bray Wyatt
[ame]https://www.youtube.com/watch?v=L9aJoqwBkKs[/ame]

Işıklar sönüyor.

[ame]https://www.youtube.com/watch?v=Wz97WFKxxR0[/ame]


Girişte gaz lambasıyla Bray Wyatt ve iki yanında Samuel Shaw'la Damian Priest görünüyor. Postmortem ringe ilerliyor, Wyatt içeri girince etrafına baktıktan sonra lambasına üflüyor ve arenayı tekrar aydınlatıyor. Postmortem bellerinde unvanlarıyla seyircilere bakıyorlar. Yuhalamalar var. Wyatt elinde mikrofonla yere bakıyor.

Cesaret ve APTAL olmak arasındaki ince çizgide dans eden iki figüranı tanıma şerefine eriştik. John Cena ile beraber onları da Harikalar Diyarı'na gönderdiğimizi düşündüğümüzü itiraf etmeliyim. Postmortem, hata yaptığında bunu kabul edebilecek kadar erdemli bir ailedir ve kabul ediyoruz: Yanıldık. Armageddon'da, en uzun süreli şampiyonlar Best Friends'i bu endüstriden silerek unvanları kazanan Damian Priest ve Samuel Shaw, figüranlarımızı başarılı bir şekilde def etmeyi başardılar. Ancak tahmin edin ne oldu... onlar daha fazlası için geri döndüler. Bu noktada, yasal bir uyarı geçmek elzem: Her türlü meydan okumaya açığız. Biz hasatçıyız, savaş bizim şenliğimiz, kan bizim şarabımız ve düşman eti bizim ziyafetimizdir. Ancak avımızı bir kez yaraladığımız zaman onları sakatlığa ve hastalığa terk edip arkamızı dönmeyiz, onları sonsuz uykuya yatırırız. Bizim çalışma düsturumuz bu. Ancak hayatın her alanında olduğu gibi, ders alanlar ve almayanlar var. Figüranlarımız da ders almayanlardan. Ben uyumam, rüya görürüm. Ve rüyalarımda sorular bir saman yığını gibi üst üste biner: Halkımızı kıştan nasıl koruyabiliriz? Komşularımız arasındaki sınır ihlalini nasıl halledebiliriz? Ama son zamanlarda tek bir soru, diğer hepsini ekarte ederek en tepeye yerleşmeye başladı: Lee ve Castle nasıl bu kadar aptal olabilir? (Wyatt yuhalanıyor.) Evet, bir insanın basit bir altın uğruna hayatlarıyla kumar oynaması için aptal olması lazım. Onlara, eğer bunun için ölmeye hazır değillerse zaten en baştan kaybettiklerini söylediğimde ciddiydim. Zira bizi yenebilmeleri için en küçük bir ihtimalin doğumu, yaşam çizgilerine duydukları hevesin ölümüne bağlıydı. Ancak kazandılar. Madamlar ve mösyöler, Castle ve Lee Armageddon'da kazandılar zira o ringden canlı ayrılmamaları gerekirken hala yürüyebilir, hala konuşabilir ve akıl almaz bir şekilde hala hayal kurabilir vaziyette terk ettiler kolezyumu. Ancak hangi aptal, Rus ruletinde beynine mermiyi şans eseri yemediği için altıpatları tekrar eline alır? Hangi ahmak, hayatı uğruna attığı zarlar bir kez dönmedi diye tekrar oynamaya kalkar? Dalton, Brodie. Siz bunun bir espri olduğunu düşünüyorsunuz miniklerim. Damian Priest'in gözlerine bakın. En ufak bir latife belirtisi görüyor musunuz? Ya Samuel Shaw? Bıçak kemiğe dayandığında size ikinci kez merhamet gösterecek türden bir adama benziyor mu? Castle, sen benden çaldığın unvanı beline taktın ve bunun üzerine bir kariyer inşa ettin. Metroseksüelliği ve toplum yapısını bozan her türlü davranışı tasvip ettin, kendini bebek yağıyla kaplanmış yarı çıplak erkeklerle çevirdin. Ve hala, hala GWA'de boy gösterebiliyorsun. Hala Bray Wyatt'ın adını ağzına almaya cesaret edebiliyorsun. Elimize düştüğünde hiç bir gezegen seni kurtarmayacak, sana yeni uydular takacağız Castle. Venüs her döndüğünde Shaw'ın acı kendo darbelerini, Uranüs her yer değiştirdiğinde Damian'ın güreşmek için değil öldürmek için boğazına sarıldığı saniyeleri ve Dünya, turunu her tamamladığında Lafayette ahırlarında bağırsaklarını tek tek söken Bray Wyatt'ı hatırlayacaksın. Sana söz veriyorum evlat, Postmortem'e karşı başlattığın bu kovalamaca sona erdiğinde Bray amcan seni yakalayacak ve sonrası... dostlarınla bağlantı kurmak istiyorsan bize müteşekkir kalacaksın zira sana attıracağımız çığlıkları diğer galaksilerden de duyacaklar.

Ya sen Lee? Çevirdiğin bu film daha ne kadar vizyonda kalacak hiç merak etmiyor musun? Biz, insanlara kusursuz işleyen bir makine sunduğumuz zaman bize burun kıvırıyorlar ancak tek olayları birbirlerinden aşırı derecede farklı olmak olan iki soytarıyı halk kahramanı ilan ediyorlar. Sen onların sirk maymunusun Brodie. Zavallı takımının tek elementi ne biliyor musun? Senin, homoseksüel ortağının sergilediği utanç verici ve kadınsı davranışlara verdiğin kaba tepkileri izleyip eğlenmek. İşte içinde olduğu ekibin halk kahramanı olma sebebi bu. Senin hiç bir şeyden anlamaman ve Dalton Castle'ın tüm idareyi ele almış biçimde sizi şampiyonluk dağına uçurabileceğini düşünmesi. Ama sana şunu söylememe izin ver, eğer ekibinizin beyni gerçekten de Castle'sa bu senin zirveden dibe kadar düştüğünü gösterir ve bununla neyi kastettiğimi çok iyi biliyorsun. Şimdi dışarı gel ve daha önce adını duymadığımız garip yemeklerle ilgili şaka yap. Senin buradaki misyonun bu. Sen, bu endüstriyi tek başına domine eden bir oluşuma karşı kılıç çekmeye değil, bu şehirlileri şebekliklerinle eğlendirmeye geldin. Ortağının tek amacı ise hayali bir uzaylıya kaptırdığı homoseksüel kölelerini geri kazanmak. İşte bu sürüye servis edebileceğin bir hikaye. Sorgulamaya veya detayına inmeye ihtiyaç duyulmayacak kadar basit ve onların akşam eğlencesi olmanıza yetecek kadar da absürt. Mezarlar sizin gibi komik adamlarla dolu mösyöler zira dünya üzerinde yürüyen bütün insanlar farklı mizah anlayışlarına sahip. Sana şunu vereceğim Lee, kendi anların oldu. 3'e 3 çarpışmamızda tırını girişe çekip tepesine tırmandığın an.. işte o senin anındı. Ama sen sadece anlara sahip olabilirsin. Biz ise saati kuranlarız. Ne Castle'da ne sende şampiyonluk istidadı yok ve siz ikinizi Armageddon'da yarım bıraktığımız işi tamamlayarak ait olduğunuz yerlere geri göndermeyi boynumuzun borcu olarak kabul ediyoruz beyler. Ancak bu Samuel ve Damian'ın isiyatifinde olan bir şey elbette. Eğer sizden sıkılır ve işinizi bitirmek isterlerse, eh, kimsenin onları durduracağını zannetmiyorum. Yapacağınız en akıllıca şey bu arenayı terk etmek baylar. Uzaklara gidin. Peşinizden gelinmeyecek kadar değersiz ama görmezden gelinemeyecek kadar rahatsız edici bir ikili oluşturuyorsunuz ve sizi daha önce yenen Postmortem'e tekrar meydan okumak için altyapı hazırlıyorsunuz. Ve bu işte tek başınıza da değilsiniz, o asil postlarınızı Truth Martini isimli ihtiyar zübbeye satmışsınız. O yaşlı kancığın üzerimize saldığı iki Meksikalıyla beraber bir çeşit abluka arayışında olduğunuz aşikar ama size şunu söylememe izin verin: Güney Kalesi yıkılmaz. Biz buradayız, benim belimdeki, Damian'ın belindeki, Samuel'in belindeki. Armageddon'a girerken şampiyon çıkacağımıza yemin ettik ve yeminimize sadık kaldık. Ama sizler arlanmaz köpekler gibi yeni bir şans için kapımızı tırmalıyorsunuz. Kapının arkasında ne olduğu umurunuzda bile değil, günü kurtardığınız ve postlarınızı tehlikeden uzak tuttuğunuz her gün için şükran gözyaşları döküyorsunuz. Ama ben burada 1-2-3'ten ya da istatistiklerden bahsetmiyorum baylar, ben burada hayatınız, aileniz ve kariyeriniz üzerine oynamaya bu kadar hevesli olduğunuz kumardan bahsediyorum. Şunu unutmayın: 3 as da oyundan çıktı ve bize karşı kazanabilecek bir eliniz yok. Yol yakınken, bütün bunlardan vazgeçin ve kuyruklarınızı bacaklarınızın arasına kıstırarak gidin. Aksi takdirde, oluşacak hasardan müessesemiz sorumlu olmayacaktır.
 

Archer of Infamy

ruby da cherry
Katılım
13 Kas 2019
Konular
14
Mesajlar
982
Tepkime puanı
27
Puanları
260
Konum
Harlem
Rob Van Dam
Priest mikrofonu alıyor ve devam ediyor;

"Şu sıralar nereye baksam onu görüyorum. Bir silüet gibi dünyamın her yerinde dolaşıyor. Sürekli saldırıyor ve karşı koyamıyorum. Kendimi güçsüz biri gibi hissetmeye başladım ve bunun sonu benim için pek iyi olmayacak. Kendimi kaybedersem de başkaları için hiç iyi olmayacak ve ben o aşamaya çok yakınım. Aynaya baktığımda yaklaşan değişimi fark ediyorum. Silüet arkamda olsa bile kendimi düşünmeye adıyorum çünkü Postmortem'in geleceği ve kaderi buna bağlı. Biz şu an en tepedeyiz ve alttakilerin her seferinde saldırmalarına tanık oluyoruz. Postmortem bunları savuşturacak güce sahip fakat kendi içimdeki hissettiğim güçsüzlük bizim de seviyemizi aşağı indirmeye başlıyor. Her şeyin suçlusu o. Sürekli beklemediğim anda karşıma çıkıyor ve bana hazırlıksız saldırıyor. Kendisini bir erkek adam olarak tanımlıyor fakat hareketleri aksini gösteriyor. Yaptıkları ve sahip oldukları ile bitik bir insan örneği olsa da bunu üzerimde kullanmayı biliyor ya da hiç düşünmeden hareket ediyor. Her iki seçenek de farketmez. Stratejilerimi hazırladım ve artık o silüeti yok edeceğim. Yaşadığı varoş ve sefalet hayatı da ondan alacağım. Sahip oldukları ve değer verdikleri alındı ve onları geri almasına izin vermeyeceğim. Postmortem paylaşmayı sever fakat ondan bir şeyi zorla almaya kalkışırsanız bir akbaba sürüsü gibi sizi çiğ çiğ yeriz. Bahsettiğim silüet sensin Brodie Lee. Ucuz saldırılarından ya da ucuz hareketlerinden bıkmış durumdayım. Ne zaman kendimi zaferin eşiğinde görsem karışma sen çıkıyorsun ve beni bir şekilde haklamayı başarıyorsun. Fakat hareketlerinin hepsini takip ediyorum. Sana nasıl zarar vereceğimi ve seni ne ile yok edeceğimi de biliyorum. Ben zayıf biri değilim Brodie Lee. Beni buna itemezsin. Aksine beni gittikçe kızdırıyorsun. Damarlarımdan akan kanın rengi daha da kırmızı olmaya başlıyor ve eğer bir daha bu kanı görme şansına erişirsen onun göz alıcılığından korkacaksın. İşte o zaman sonun gelecek ve yaptıklarının ne kadar boşa olduğunu anlayacaksın. Yanındaki o tüylü arkadaşının nasıl biri olduğu ve bizi ne beklediği umrumda bile değil. Benim hedefim sensin ve seni bizzat kendi ellerimle yok edeceğim. O çok sevdiğin tırların borusu çarmıhın olacak ve seni onun üstüne oturtup ölmeni bekleyeceğim. Her gün izleyeceğim seni. Bana bugüne kadar verdiğin o acıların bedelini zamanından ve bedeninden ödeyeceksin. Karşıma ucuz numaralar olmadan çıkacağın zaman için gün sayıyorum ve planımın zevki ile yaşıyorum. Kaçma güçlü çocuk. Kaçarsan daha kötü olacak. Şu zamandan sonra rüyalarında beni görmeye hazır ol. Ve benimle yüzleşene kadar acı çek. Uykuların yarım kalsın ve hayat sahnen kararsın. Seni zamanın geldiğinde hem zihinsel hem de bedensel olarak arındıracağım. Karşıma çık ve değerini haftalarca düşürdüğün o adamın sana yapacağına tanık ol."​
 

Mr.Antonio Cesaro

4 Roots 1 Tree
Katılım
12 Ağu 2012
Konular
976
Mesajlar
26,591
Tepkime puanı
1,099
Puanları
1,790
Joe Gacy
Samuel Shaw sinirli bir şekilde konuşmaya başlıyor.

Tüm bu insanlar kendilerini güldüren soytarıları sever. Dalton ve Lee'yi böylesine sevmenizin tek sebebi de bu.Birbirinden alakasız iki adamın karşılıklı replikleri sizi güldürüyor. Bunun için para ödüyorsunuz, değil mi? Buraya gelip kan, vahşet yerine sizi güldürecek adamları tercih ediyorsunuz. Burası talk show programı değil. Bunu size bir kez daha gösterip o saçma takımı buradan sileceğiz. Kadınsı tipi ve hareketleri ile siz aptal insanlara kendini sevdiren adamı kanlar içinde bırakıp kapının önüne bırakacağım. İstediğiniz gaylerin buraya çıkıp kemer kazanmasını görmekse mağazadan bir kemer satın alın ve aptal gay barlarına gidip sabaha kadar eğlenin. Çünkü bizim olduğumuz yerde soytarıların altınları kazanma şansı yok. Biz kan ve vahşet bahşettik. Bu sözümüzü aylardır tutuyoruz ve önümüze kim çıktıysa hilesiz bir şekilde onları ringe bir sinek gibi yapıştırdık. Akan kan sadece bir bedeldi. Damian, Lee'yi öldürene kadar boğacak. Ondan intikamını alacak. Her maçımıza burnunu sokan cüce Martini ve bu aptal ekibin sonu gelecek. Martini şu an küçük erkeğinin sakatlığı ile uğraşıyordur. Sadece siz ve biz kaldık. Sırf birbirinden alakasız olduğu için bu kadar abartılan ve sevilen adamların sonu olacağız. Hiçbir savaştan kaçmadık ve kaçmayacağız. Neden mi? Biz savaşın içinde doğduk. Topraklarımızı bırakıp başkalarının koynu altında yaşamak bize yakışmaz. Girdiğimiz her savaşta kanımızın son damlasına kadar savaşır üstün çıkarız. Biz bunun sözünü verdik. İnsanlar GIS saçmalığına gözünü dikmişken asıl savaş bizim bölgemizde oluyor. Brodie Lee ve Dalton Castle bizimle uzun zamandır uğraşıyor. Her istediklerini almalarında tek bir sebep var. O da divizyonu temizledik. Bize kim meydan okuduysa karşılığını aldı. Sizinle birlikte kaç olacak saydınız mı? Bitmeyecek. Kim bu altın için aptalca davranıp karşımıza çıkarsa onları sakat bırakıp hayatlarını karartacağız. Wyatt, Damian ve ben asla yıkılmayacak kaleleriz. Hiçbir adam bize meydan okuyup bu altınlara sahip olamaz. Arenanın en acımasız adamları bir arada. CM Punk bizim gibi olabilir mi? Hile bağımlılığı sayesinde bir yerlere gelebildi? Benim mirasım olan Hardcore'un sahibi Kana? Mirasıma saygısızlık. Bizler buranın sahipleriyiz. Ne Wyatt ne Damian beni yarı yolda bırakacak adamlar değil. Başladığımız çizgide bütün iğrençlikler ile devam ediyoruz. Manevi değerlerinizi hiçe sayarak söz verdiğimizi yapıyoruz. Postmortem her daim piramidin zirvesinde olacaktır.

 

MG42

slim
Katılım
28 Tem 2015
Konular
1,484
Mesajlar
18,910
Tepkime puanı
245
Puanları
0
Yaş
29
Konum
Bronx, NY
Brodie Lee
[ame]https://www.youtube.com/watch?v=3YnGU13yKoQ[/ame]


City Lights! Postmortem’in bu söyledikleri Lee’nin pek hoşuna gitmemiş olacak ki seyircilere bile selam vermeden ringe giriyor kıllı adam ve Wyatt’ın karşısına dikiliyor.

“Merhaba bilader. Buraya gelip bu şekilde konuştuğuna göre bundan doğabilecek bazı şeyleri de kabul ettiğini varsaymamız lazım. Çünkü her söz senin eserin olduğu gibi aynı zaman da sana yükümlülük getiren bir şeydir kardeşim. İşte o ince çizgiyi sen de görebilmişsindir umarım. Evet, delilik ve **ospu çocukluğu arasındaki ince çizgiyi. Bence bunu gayet iyi biliyorsun. O yüzden de sözünü açarken bu cümleyle başladın. Yanlış anlama, valideye saygısızlık etmek istemem ki zaten senin o çizgide ne deli ne de onun bunun çocuğu olduğunu düşünüyorum. Sen daha çok o dengeyi elinde tutan kişi olduğunu sanıyorsun. Bu iki dangalakla birlikte bir çeşit cemaatsin öyle değil mi? Bizim ülkemiz, bizim sınırlarımız… ne diyosun *k? Bir muskayı kaça üflüyorsun kardeşim? Sizin gibi hocalar atlet kilot falan da ister. Sanırım senin kafanda beni çekici kılan da bu oldu. Fakat madem bu kadar istiyorsun, yaz kardeşim. Aç o muskayı. Ve bu iki pijlemeyi tokatlayacağımızı yaz. Ellerinden o kemerleri aldıktan sonra ücretimde zama gidileceğini ve kamyonuma geri kavuşacağımı da yaz. Hatta seni de araya katıp ananın yanına postalayacağımızı da yaz. Yazmamak gibi bir seçeneğin yok bilader neden biliyor musun? Çünkü o bahsettiğin rulette de bundan sonra oynayacağımız oyunlarda da tabanca her zaman benim elimde olacak.”

“Bak koçum. Bu hâlin, tavrın. Demek bu sözde oyunda saati kurduğunu düşünüyorsun. Ve bu anlar içinde biz varız. Geçenlerde facebook’da bi videoya denk gelmiştim. Oradaki adam da seninle az çok böyle şeyler anlatıyordu. Bir çeşit kendini tanrının yerine koyma. Sen, hepimizin kaderinin kendi elinde olduğunu sanıyorsun. Fakat ben kadere inanan bir adam değilim. Ben ki kamyoncu bir adam iken buralarda siz sirk sanatçılarını tokatlayan bir adama döndüm. Yol arkadaşımı benden söküp aldınız fakat ben ücretimde artış sağlandığı gün gidip kredi çekerek o kamyonumu alacağım. Saatleri istediğin kadar kurmaya çalış fakat saniyeler içindeki saliseler her zaman hareket hâlinde olacak ve her şeyin kontrolün altında gittiğini hissettiğin anda bile bizim durmadığımızı göreceksin. Dalton deli bir adam olabilir kendi içinde. Fakat bu bir çıkar ortaklığı. Hep o büyük filmlerde de görüyoruz. Birden çok yapımcısı oluyor filmlerin. Bunlar kardeş mi? Can ciğer arkadaşlar mı? Mümkün mü *k? Hepsinin bir çıkar ortaklığı var. Hepsi bir başarı için bir araya geliyor ve parayı da birlikte cukkalıyorlar. Biz de Dalton ile bu filmin içindeyiz ve eğer merak ettiysen ikimizin *ükleri siz üç dal*arakların ağzında **şalana dek bu filmi çekmeyi sürdüreceğiz.”

Lee, Priest ve Shaw’a doğru dönüyor.

“Damien. Seni gerçekten seviyorum. Çabanı da gerçekten takdir ediyorum. Sözde de dendiği gibi yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Fakat seni iyi görmedim Damien. Hani gerçekten fazla dayak yeme üzerine kaynaklanan bir tür psikolojik bozukluk yaşıyor olmalısın. Sende hep o Meksika’lı inadı var. Her zaman sınırın yukarı tarafına geçmeye çalışan. Fakat geçmişsin de ne olmuş. Kendini farazi bir kalenin komutanı sanan bu iri adama teslim etmişsin ve onun emirleri doğrultusunda hareket ediyorsun. Senle iyi bir arkadaş olabilirdik. Hâla da olabiliriz. Beni görüş şeklin bir ağabeyin olarak gerçekten hoşuma gitmedi. İstersen o garip yemeklerimden tadabilirsin. Garip yemekmiş **rrağam. Kuzu koyun kellesi ile uğraşan herif benim çorbama laf ediyor karaktersiz. Neyse, Damien elimden her şeyimi almakla tehdit ediyorsun. Hay hay.

Cebinden buruşmuş paraları çıkarıyor.


“Burada 200 dolar var. İstersen alabilirsin. Maaş hesap kartımı da veririm onu da alabilirsin. Beni benim olan her şeyle tehdit edebilirsin Damien fakat bunda başarısız olursan bu sefer tırın boruları bir çarmıh olmaktan çıkacak ve senin *ötünde patlayacak.”

Shaw'a dönüyor.

“Samuel özür dilerim kardeşim ama insanlar karrrrrrrrrı gibi üşüyüp milletin karısına kızına sulanan bir sapık izlemekten ziyade bizim gibi soytarıları varsın izlesinler. Hayır bir de gelip utanmadan yalan söylüyorsun temiz yendik diye. Benim kamyonun selasını okuyup dikkatimi dağıtmasanız şimdi bizden kemer dilenecektiniz. Haksız mıyım kardeş? Geçmişin veya ne yaptıkların beni ilgilendirmiyor. Dayak mı yemek istiyorsun? Ve ısrarla bir daha mı karşıma çıkıyorsun? O zaman savaş etmene ihtiyaç yok. Arka bir sokakta kimin kime gücü yeterse. Biz böyle gördük böyle bildik. Savaşın içinde doğmuş olman seni savşçı yapmaz. Ancak ortamlarda övüneceğin bir şeye dönüştürür. Anam beni de köyün ebesinin evinde doğurmuş mesela. Fakat ben de şu an karşındayım ve önce sizi nasıl dövdüysem bir daha döveceğim. Geçmişin bir hiçtir geleceğin ise benim ellerimde. Ve o kemerleri alıp ücretime zam yapılana kadar ellerim üzerinizde olmaya devam edecek!
 

DoctorMK

Banned
Katılım
20 Nis 2013
Konular
3,740
Mesajlar
42,471
Tepkime puanı
1,027
Puanları
0
Konum
Güney sahilleri
Dalton Castle
[ame]https://youtu.be/E5-QnOkTGmI[/ame]

Dalton Castle Brodie Lee'nin omzuna dostça vurup Samuel Shaw ve Damien Priest'i görmezden gelerek Bray Wyatt'ın karşısına dikiliyor ve konuşmaya başlıyor.

Selamlarımla Bray... Normalde konuşmaya başlamadan önce kendimi tanıtmak en büyük adetimdir ama şimdi bunu yapmayacağım. Çünkü beni burada, GWA'de bulunan herkesten çok daha iyi tanıdığına eminim... Geçmişimiz GWA'in ta en başına kadar uzanıyor ve benimle o merdivenin tepesinde tanıştığın gün gerçekten neler yapabileceğimi tam anlamıyla görmüştün. İşte bu yüzden beni en iyi tanıyan kişi sensin Bray! Bir şeyi istediğimde neler yapabileceğimi bizzat kendin deneyimledin. O günden sonra bana mağlup olmanın getireceği saygıyla birer dosta dönüştüğümüzü sanıyordum ancak bu yanılgı senden oğlanlarımı geri almak için yardım isteyene kadar ancak devam etti. İşte şimdi beni kandırmanın sebebini daha iyi anlıyorum Bray! O gece merdivenin tepesinde sana yaptığım şey yüzünden benden hala nefret ediyorsun! Aynısını sen bana yapmış olsaydın, ertesi gece çıkıp seni alkışlardım... Ama sen bu kadar uzun süre boyunca kinini içinde büyütmüşsün. Normalde bu gezegene geliş amacım tüm dünya insanlarını bir şekilde mutlu etmek. Buna sen de dahil...din. İçinde büyüyen kin ve nefret artık seni insan çıkardı. Sen tüm dünya gezegeni halkının mutluluğu için açık bir tehditsin. Oğlanlarınla birlikte bu gezegenin geleceği için büyük bir tehdit haline geldiniz. Kıllı Adam ile bir araya gelme amacım kaybettiğim itibarı geri kazanarak Oğlanlarımı Frederick Babinski'den geri almaktı. Ama şu an görüyorum ki halletmem gereken daha önemli işler var. Kıllı Adam ile kurduğumuz ittifak sayesinde oğlanlarının elinde olan unvanları almak bizim için çantada keklik. Ama ne yazık ki bu kaybın sizi dünya üzerindeki şeytani planlarınızdan vazgeçireceğini zannetmiyorum. Bu şeytani oluşumunuz sona erdirilmeli. Peki bunu nasıl mı yapacağım? İlk olarak Kıllı Adam'la bir olup oğlanlarının elindeki unvanları özgürleştireceğiz. Oğlanlarını hareket edemeyecek hale getirip Catalina Island'daki karargahıma götüreceğim ve seninle olan savaşımız bitene kadar esir olarak tutacağım. Peki sonra... Sonra senin peşinden geleceğim Bray! Kıtaları Birleştiren Güç senin ellerindeyken dünya asla güvenli ve halkı mutluluk içinde yaşayan bir gezegen olmayacak. Senin peşinden geleceğim ve Kıtaları Birleştiren Güç'ü bir kez daha, bu sefer başka bir şeytanın elinden kurtaracağım! İşte o gün dünya gezegeni insanlarının beyinleri üzerindeki kara büyülerin bozulacak ve aynı zamanda oğlanlarının da aklı başına gelecek. Seninle işim bittiğinde, seni Evrenin Sonuna sürgüne göndereceğim! Asla dönmemek üzere! Oğlanlarını ise rehabilite etmek için Oğlanatör'e sokarak kendi oğlum yapacağım. Bray Wyatt! İşte senin kaderini çizdim. Artık saçma sözlerin ve büyülerinle bu gezegenin halkına işkence edemeyeceksin! Oluşturduğun tehditin ve karanlık hükümranlığının sonu geldi!
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst