RPG: Who Wants To...

Bayanlar ve baylar Elias!



(Spot ışıkları Elias’ın üzerine yansır. Elias gitarıyla slow bir akor yapar. Hüzünlüdür.)

Merhaba, ben Elias. Neredeyse bu buzlarla kaplı adada mahsur kalmış durumdayım. Bu benim işim bu benim görevim. Bunu yapmak durumundayım. İşler kötüye gitmişti. Patrick Allen beni aradı. Bu adam benim rehberimde bile yoktu. Benim zamanında bu işleri Mr. Dinler yürütüyordu. Patrick Allen beni aradı ve bana ihtiyacının olduğunu söyledi. Teklifi düşündüm. Çünkü bu işlerden artık sıkılmıştım. Kendimi sadece müziğime ve sanatıma adamak istiyordum. Fakat üretken olamadım. Terk edildim. Üstelik hiçbir zaman birlikte olamayacağım birisi tarafından. Yıkıldım, pandemi başladı, mekanlar kapandı, konserlerim birer birer iptal oldu. Kabul etmekten başka çarem yoktu. Patrick Allen beni birkaç kere aradı ve onu oyaladım. Daha sonra ise düşündüm bu iş nereye kadar böyle gidecek? Kız arkadaşın yok, zaten hiçbir zaman da senin kız arkadaşın olmayacaktı. Konserlerin iptal oldu. Barlar kapandı. Ülkeler, eyaletler, şehirler sınırlarını kapattı artık otostop çekip diyar diyar da dolaşamazsın. İçimden bir ses “İki seçeneğin var Elias ya ömrünün sonuna kadar bu bira ve pizza kokan evde çürürsün ya da GWA’ya geri dönüp mirasını devralırsın.” İkinci düşünce bana daha yakın geldi. Patrick Allen’ın aramasını bekledim, artık o da pes etmişti. Dayanamadım ben aradım ve “Bu işin içerisindeyim, nereye imza atılacaksa oraya imzamı atıyorum.” dedim. Benim için özel bir jet tutuldu. 14 gün karantinada kaldım ve en sonunda şovlar başladı. Açıkçası bu işlerin benim için geçtiğini düşünmüştüm. Ancak 19 Nisan Pasifik gecesi Nuuk Arena’ya çıkarken o heyecanı duyduğumu hissettim. Tanrım benim çocukluğum Macho Man Randy Savage, Honky Tonh Man ve Hulkamanialar ile geçti. Ergenlik yıllarımda Pazartesi Gecesi savaşları oldu. Bir söz vardır. Profesyonel Güreş’e ara verebilirsiniz ama onu asla bırakamazsınız diye. İşte Elias için durum tam olarak bu. GWA’yı terk ettikten sonra birçok konsere çıktım. Kimisi açık havada çimlerde içki içip sevişen gençlerin önünde oldu kimisi barlarda kimisi de gayet saygın mekanlarda. Fakat hiçbiri bana bu ringde verdiğim o hazzı yaşatmadı. 19 Nisan gecesi bunu daha net fark ettim. O gece şarkımı söyleyip gidecektim. Fakat The Rock beni böldü ve bana saygısızlık etti. Siz ise ona alkış tuttunuz. Niçin? Çünkü Elias size her zaman doğruları söyledi ve o gece söylediklerim de sadece doğrulardı. Koskoca Elias GWA tarihinin ilk World Heavyweight Şampiyonu karşınızdaydı ama siz hastalanan bünyesi zayıf kahramanlarınız için endişe duyuyordunuz. Her zaman benimle yürüdüğünüzü söylediniz ama hiçbir zaman yanımda olmadınız. Elias her zaman bu yolda yalnız başına oldu. Şimdi de olduğu gibi. Victory Road gecesi yenildim. Bununla ilgili sorunum yok. Yine yenildim ve yine yalnızdım. The Rock belki de sözlerinde haklıdır. Artık birilerinin bu sakat atı vurması lazımdır. Bu hepinizi memnun ederdi öyle değil mi?

(Elias bir süre sessiz kalıp seyircilerin nabzını ölçer. Ardından sırıtarak konuşmasına başlar.)

İşte bunun için “Hayattayım” sizleri öfke krizine sokmak için buradayım. Rock kazandı ve kaybettim. Fakat ben hala buradayım ve hiçbir yere gitmiyorum. Hadi tüm silahlarınızı benim için doğrultun. Ben kurşun geçirmezim! Bu gece burada bulanan herkese sadece tek bir sorum var:

WHO WANTS TO…

(Elias’ın sözleri kesilir ve bir müzik duyulur.)​

Bu çalan NO WAY JOSE'nin müziği NO WAY!!! Arenada inanılmaz eğlence var, müziği duyan fanlar kendini kaybetmişçesine dans ediyorlar. Herkes No Way'i beklerken o ekranda beliriyor. Jose, yalnız başına sandalyede otururken eline mikrofon alıp yürümeye başlıyor. Bir süre sonra anlıyoruz ki No Way Jose, arka alandan ringe doğru gelen catwalkta hareket ediyor...



"Ahhh Elias... Seni en güzel yerinde bölmek istemezdim fakat söyleyeceklerimin önemli olduğunu düşündüm. Cumartesi gecesi GWA Evreninde geri dönüşümü gerçekleştirip kan revan geçen Hardcore Championship maçında kendimi ispatladım. Kaybetmiş olabilirim, sen de maçını kaybettin. Evet kazanamadık ancak görüyorsun ikimizin modu çok başka yerlerde. Aslına bakacak olursak ikimiz de eğlenceli insanlarız. Müziği ve oluşturduğu ahenge bayılıyoruz. Fakat aramızda majör bir fark var. Zamanı geçenler ve zamanı gelenler. Kimin zamanının geldiğini kimin geçtiğini iyi bildiğini düşünüyorum. Spot ışıklarını çaldığımı düşünüyor olabilirsin, ben sadece gerek şartları yerine getiriyorum. GWA Evreni eğlenmeyi ve eğlendiren güreşçileri, gerçek süper yıldızları şampiyon görmeyi hak ediyor."

Jose heyecanlı biçimde arenada belirir, seyirciler minik bir "NO WAY JOSE" chanti atar. Yavaştan ringe yürümeye başlar...



"Allah aşkına Elias, en son ne zaman aynaya bakıp kendini izledin? Üzerindeki yorgunluk, negatif enerji ve her şeye rağmen güreşmek zorunda kalman... Anlıyorum dostum. Zihinsel ve maddi sıkıntılar yaşıyor olabilirsin. Ancak bazı şeyleri düşünmen gerekiyor. The Rock seni gelip patakladığında arenadaki insanların yumrukları niye havadaydı? Kimse senin buradaki zorakiliklerine şahit olmak zorunda değil. Sana her şeyi unutalım ve "No Way" deyip dans edelim derim ama bu senin çözümüne kavuşacağın yol değil. Bazen yapacak hiçbir şeyin kalmayınca elde yalnızca müzik açıp dans etmek kalır... Anlıyor musun?"

Elias'ın yüzündeki ekşi ifade devam etmektedir ve söylenenlere canı sıkılmış görünür.​

(Elias, No Way Jose’nin onu bölmesinden hoşnut olmaz.)



Tamam, tamam! Bir saniye bu kimin çocuğu?

(Seyirciler gülmeye başlar.)

Pardon ama seninle tanışıyor muyuz? Ne cüretle benim gösterimi bölüyorsun? Sana bu hakkı kim tanıdı? Lanet olsun karşımda seni ciddiye dahi alamıyorum. Adın sanını bilmiyorum. Patrick Allen beni senin gibi soytarılarla muhatap olmam için mi geri çağırdı. Yenilmek senin için ağır olmayabilir. Çünkü sen bu hayatta amacı olmayan yeteneksiz bir şaklabansın. Ben ise hedefleri olan ve bu dünyaya yaşamak için gelen bir ikonum. Bir bana bak bir de sana bak. Baban zamanında No Way demiş orası açık. Çünkü ancak No Way demenin sonucu böyle bir evlat olabilirdi. Ailen için üzülüyorum evladım. Ortalıkta köçek gibi dans eden ciddiyetsiz bir evlatları oldukları için. Sen ve senin gibiler yüzünden dünya bu halde. Boş ver işsiz mi kaldım? Boş ver ormanlar mı yanıyor? Boş ver salgın mı var? Boş ver depremler mi oluyor? Boş ver! Fakat dünyayı boş verenler değil davası olanlar kurtarır. Benim davam müziktir, benim davam aşktır ve benim davam sanattır. Sen olayları akışına bırakıp yalanlarla mutlu olabilirsin. Victory Road’da kaybettin ve buna aldırış etmiyorsun aferin sana. Fakat evlat ben yaptığım işte Beethoven’ın 9. Senfonisi’ni Van Gogh’un Starry Night’ını sunmayı amaçlıyorum anlıyor musun? Bütün dünya yanıyor. Bir adaya sıkışıp kaldık. Söyler misin bana mahalle yanarken kim saçını tararmış. Evlat seninle dünyaya bakış açılarımız çok farklı. Sen boş vermeye gelmişsin. Yazık bu dünyadan göçüp seni hatırlayan son kişi de öldükten sonra asla var olmamış olacaksın. Fakat ben! Ben bestelerimle zaferlerimle akıllarda yer edineceğim. Şu halimize bak! Ortadaki kalite farkını gözler önüne seriyor. Bir tarafta şirket tarihinin ilk World Heavyweight Şampiyonu konuşuyor öteki tarafta ise girdiği otopark kavgasında dayak yiyen bir zırtapoz konuşuyor. Bu ring ikimize de fazla anlıyor musun? Bugün kavga modumda değilim ve gitarım akorlu henüz elime alıp çalma şansım da olmadı. Bunun anlamını biliyor musun? Yanındaki dansçıları üzmek istemiyorum. Onların yanında seni daha fazla küçük düşürmek istemiyorum. Sadece ringimi terk etmeni ve konserime daha fazla engel olmamanı istiyorum.

(Elias, No Way Jose’ye çıkışı gösterir.)​

No Way Jose, Elias'ın salvolarına karşı şaşırmıştır fakat bu onu oldukça eğlendirir. Zira istediklerini elde ediyor gibi görünüyor...



"Elias... Bilmediğin şeylerden bahsedecek olursak konu çok uzar. Müzik evrensel, bu müzik hepimizin. Hiçbir zaman sana ve narsist duygularına ait olmadı. Amaçladığın ve araç olarak kullandığın şeyleri kimse benimsemedi. İnsanlar gitarından çıkan ezgileri dinlemek istemiyor, bir süredir kendi kendine müzik aleti tıngırdatan birini görmekten sıkıldılar. Bundan bende çok sıkılmıştım! Notalar hakkında konuşmamız gerekirse, onlar da öyledir. Bir parçayı veya sanatçıyı sürekli dinlemeye kimsenin tahammülü yoktur. Zamanı tükenenler ve zamanı gelenler yarışında geride kalman, gökyüzünde yıldızının sönüyor oluşu seni sandığımdan daha fazla küçük düşürüyor. Herkes süper yıldız olamayabilir Elias. Ama onurunla yaşar ve onurunla anılarak ölürsün. Burada Rock'ın sana attığı dayağın promosu dönerken ya da ben bundan bahsederken arenanın nasıl kahkahalarla inlediğini duymayacak kadar şişmişsin. Şunu unutma, şişkinliklere dans iyi gelir. Bunu bazen spot ışıklarının altında yaparız kimi zaman ringde gözlerinin karardığı anlarda kanının içine girip ölüm dansını yaptığımda sonunun geldiğini anlarsın. Bilirsin, dans böyledir. Ahenge kapılır ve onun esiri olursun..."

Jose konuştukça yükselmiş ve seyircilerinin desteğini almak onu çok keyiflendirmiştir...

"Hey bana bak! Yüzümdeki gülüşe odaklanıyor musun? Hayır bunu bile yapamıyorsun. Rock'ın attığı dayaktan sonra hiç iyi görünmüyorsun Elias. Buraya ekibimle değil yalnız başıma geldiğimi dahi fark edemeyecek kadar kontrolünü kaybettin. Bana otopark kavgasını kazanamadığımı söylüyorsun. Bir de şunu düşün, hafta sonu Victory Road şovunda Muhammed Hassan'ın kıçına saplayamadığım bıçağı sana takmış olsaydım şuanda nasıl olurdun?"

Arenada derin bir "OUUVVVVVV"" sesi yankılanır. Ortalık buz kesmiştir....​

(Elias ciddi bir ifadeye bürünür.)



Bu saçmalık fazla uzadı. Kendini ne sanıyorsun? Büyük bir superstar mı? Yoksa büyük bir güreşçi mi? Hayır ikisi de değilsin. İnsanlar seni şu an destekliyor olabilir ama tek kötü bir gün seni onların karşısına alacaktır. Tek bir hareketinle buradaki insanların linç kültürüne kurban gidebilirsin. Devir değişti artık No Way, profesyonel güreş alemi değişti. İnsanlar bunalımda ve senin gibi soytarılara kanmıyorlar. Belki onları şu an eğlendiriyor olabilirsin. Fakat unutma seninle aynı işlevi TikTok uygulaması da görüyor. Sen de en az TikTok uygulaması kadar berbat ve gereksizsin.

Şimdi Fender marka gitarımı senin ucuz bedeninde heba etmeden önce seni uyarıyorum ringimden defol!

(Elias ve No Way yüz yüze gelirler.)
​

Jose burnundan "hıh" diye gülerek gülümser...



"Elias, sözlerini dikkate alan kimsenin olmadığını fark ettiğinde gitarını çalma enerjisini bile bulamayacaksın. Ama üzülme, zamanı geçenler familyasında belki oyalanacak başka şeyler bulursun. Seni sinirlendirdiğimin, sözlerimle rencide ettiğimin, arenada insanların sana bir kepazeymiş gibi güldüğünün farkındayım. Bir nebze olsun sana bunları fark ettirerek moral verdiysem ne mutlu. Ardımdaki rüzgarı hafife alıyor olabilirsin ancak ben bu kalabalığa güveniyorum. Onlar beni seviyor. Bir gün müziğimin ve dansımın kimseyi eğlendiremediğini fark edersem, yani tıpkı senin durumuna düşersem kendimi bir dakika dahi çaldırmam. Sana da tavsiyem, başına gelen onca kötü şeyden sonra "no way" diyip artık burdan gitmen..."

Jose sözlerini tamamlamıştır. Mikrofonu gökyüzüne atarmışçasına fırlatır ve müziği çalarak arka alanın yolunu tutar..​

Elias arka alana giden No Way Jose'i izliyor bir süre, ardından kameralarımız kapanıyor.​