Karanlık bir ormanda Boogeyman'i ağaca sırtı dayamış bir şekilde görüyoruz. Boogeyman'in bir elinde saati diğer elinde ise bir torba var.
The Boogeyman: Ne gündü ama, yeni bir şirket, yeni bir patron ve yeni insanlar. Seyirciler sevdiği güreşçileri görmeyi sabırsızlıkla bekliyordu. Bazı maçlar gelsin diye dua ediyorlardı, bazı maçlar bitsin diye dua ediyorlardı. Benim maçımı gören biri kesinlikle heyecanlanmıştır. Bunun nedeni ben değilim, bunun nedeni kesinlikle CM Punk ve AJ Lee. Belki emektar güreşçi olduğundan Kane içinde heyecanlanan olmuştur bunu bilemem. Ya da Dahlia Black için heyecanlanan kişilerde olabilir. Sonuçta o dördünün de fanları var ve onlar için vermeyecekleri şey yok. Peki ben ringe gelirken kim heyecanlandı acaba? Bunun cevabı çok basit, kimse! Çünkü kimse benim nereden geldiğimi ve kim olduğumu bilmiyor. Kimse beni görmeye tahammül edemiyor. Maçta herkesin hedefi bendim. İnsanlar benden ya korkar ya da nefret eder, beni sevmezler! Normal bir güreşçinin hedefi tüm kemerleri almak ve efsane olarak anılmaktır. Benim hedefim ise herkesi korkutmak ve anılmamak. Eğer emekli olduğumda anılırsam hedefime ulaşmamış olurum. Ben bir güreşçi değilim, ben Boogeyman'im!
(Boogeyman torbasını yere döker ve solucanlar dışarı çıkar.)
Solucanlar, beni tek anlayanlar onlar. Dertlerimi onlara anlatıyorum, çünkü onlar konuşamıyor. Eğer konuşsalardı anlattıklarımı illa ki birilerine diyeceklerdi. Kimseye güven olmaz, çünkü herkesin bir zaafı vardır. Zamanı geldiğinde herkesin bileceği şeyleri başkalarına diyenlerden nefret ederim. Benimde herkesin zamanı geldiğinde herkesin bilmesini istediğim sırlarım var,(saati göstererek) ama daha çok zaman var. Şimdilik herkes sadece adımın Boogeyman olduğunu bilmeli bence. Fazla bilgi bazılarına zarar olur.(Solucanlara dönerek) Hadi çocuklar eve dönüyoruz.
Boogeyman ve solucanları giderken kameralar kapanıyor.